“Müzik her zaman benim bir parçam olmuştur”
O’nun Hikayesi
27 yaşında. Enformasyon Teknolojiler bölümünden mezun ama hiçbir zaman kendini IT’ci gibi hissetmemiş. Müzik benim için sadece bir hobiydi, ta ki bir parçam haline gelinceye dek. Müzisyen olmak için doğmuşum gibi hissediyorum. Müzik benim hayatım ve her gün bana güne başlama sebebi veren şey. Cajón ve tamburin gibi vurmalı çalgılar çalıyorum. Ayrıca repçiyim. Benim gibi sanata tapan bir kadınla tanışacak kadar şanslıydım. Bir görsel sanatçı ile nişanlıyım. İkimizin sanata olan ortak aşkı güzel ve farklı şeyler yaratmamıza olanak sağlıyor. Biz sanatın dilinden konuşuyoruz. Yaptığım şeyi seviyorum.
Türkiye’ye gelmek için Suriye’yi 2014’te terk ettim. Bu deneyimin ve onun getirilerinin beni hedeflerime ulaştıracağına inanıyorum; hoş bir deneyim olmasa bile bana doğru gözüken şeyi üretmemi sağlayacak. Bir çok iyi ya da kötü şeyin içinde bulundum. Suriye’de olanları, bizi uykumuzdan uyandıracak ve birçok şeyi fark etmemizi sağlayacak yüzümüze inen bir tokat gibi gördüm hep. Başıma gelenlerden ötürü üzgün değilim. Bu olanları değişim yapmam için bir neden olarak ele alıyorum. Şimdi benim için doğru zaman, dört senedir hazırlandığım gelecek planlarımı artık hayata geçirebilirim.
Müziğimi ünlü bir semtte (İstiklal’de) yapıyordum ve birsürü insanla tanıştım. Bana çok çalışmayı ve hayallerimi gerçekleştirmeyi düşündüren yolculuğuma bu sokaklardan başladım. Şu an ilk profesyonel rep albümüm üzerine çalışıyorum. Albüm başımdan geçenler hakkında olacak. Başarılı olacağını umuyorum. İsmi de “Beit el-daff” Tamburin Cover’ı.
Benim müziğim, kendimde ve insanların gözlerinde gördüklerimin, mekanlara ve olaylara dair bir müzik yardımıyla basılmış resmi gibi. Şarkılarımdaki tempo hayatımın resmini ortaya çıkarıyor.
